migroslarda haribo marka var

aceğ hepsinde var mıdır?
kaç m'li migros işimizi görür acep?
net şu migros'ta var diyebilirseniz çok süper olur.

bim'lerde oluyor.

ankaralı bir insan olduğum için bahsettiğiniz semtlerde bim var mıdır yok mudur bilmiyorum, orasını siz bulmalısınız.

bim

macro'larda da var.

haribo satan çoğu markette vardır. sadece dia'da yok ondan eminim, benzer bir sebeple eve en yakın olan dia'ya gitmiştim ve bulamamıştım çünkü.

www.saglikal.com

ben öpmesem bile mesela kendisi de ben uyurken gelip yalıyor. şimdiye kadar birşey olmadı. ama birlikte uyuma diyenler de oldu, ben de tedirgin oldum o yüzden.

Alerjisi olmayanlar için bir problem olmayacağını birkaç yerde okudum.Sokak kedilerini bile öptüğüm olmuştur.

3 kedim var.iç içe yaşyoruz. öperim ısırırım. hiç bişi olmaz ama belirtmek lazım ki tabii ki aşılı. sokak kedilerini de öperim ama evdeki kedim gibi değil tabi.

benimkisi de ev kedisi, aşıları tamam. o zaman öpmeye, mıncıklamaya, sevmeye devam. teşekkürler:)

french kiss bile yaparım hiç bir şey olmaz.

muallama dalmadan bir gün bile geçiremem. öleceksem de onun elinden olsun razıyım.

win 7 bende de aynı durum

internet explorer ile denerseniz wmv olanlar açılır muhtemelen. veya firefox veya chrom için windows media player plugini kurmanız gerek.

diğerine bakmadım.

www.turkyildizlari.tsk.tr
www.turkyildizlari.tsk.tr
www.turkyildizlari.tsk.tr
www.turkyildizlari.tsk.tr

orda açmayan videolar bunlar

hangi içeriğin? postlar ise onlar veritabanında duruyor. klasörlerde diil.

resimlerin standart olarak wp-content/uploads ta dır eğer yazıları kastediyorsan ben smyrna nın dediği gibi database'de dir wp_posts kısmında

veritabanı + wp-content klasörü. bu ikisini düzgünce başka yere taşıdığınızda eskisi gibi kullanabilirsiniz siteyi.

katakulli

haberiniz olmadan bağış yaptırmışlar size. işin aslı bu.

muhtemelen hastanenin sahibi farklı bir kurum / vakıf. bu nedenle farklı görünüyor. şikayetten bir şey çıkmaz bence.

hastalığa göre bu değişebilir elbette ama kafaya göre antidepresan tedavisinin durması, kesilmesi vb. önerilmez. belli bir dozajı alman gerekiyor. ha ben buna rağmen atarax kullandığım dönemlerde nadiren de olsa alkol aldığımı bilirim ama bu ilaç saatinden çok çok sonra oluyordu. nereden baksan 8-10 saat geçtikten sonra en erken almışımdır ama benim kullanma nedenim strese bağlı olarak aşırı asabiyet gibi bir nedendi. ağır bir depresyon vakası değildi. ben zamanında ilacımı da alkolü de aldım ama kesinlikle böyle bir şeyin garantisini veremem ve önermem. "bir şey olmamış, bana da olmaz" dememek gerek, bünyeden bünyeye değişebilmektedir, hiç belli olmaz.

içki içmek istiyorsan o gün dozu mümkünse yarıya düşür, ama tedaviyi kesme.

içki içmek derken bir 70'lik içerseniz ilacı bıraksanız da iyi olmaz. ilaçlar vücuttan öyle 2 saatte atılmaz. ancak 1-2 bira veya bir kaç bardak şaraptan sorun olmaz (yine de bu taahhüt değildir. her ilacın her insana ve ilaç+içki karışımının her insana farkı etkileri olabilir)
ancak ben lustral + şarap ikilisi ile yaşayabiliyorum. denedim zararı olmadı.

37 liraya 8 gb flaşdisk olur mu yahu? yüksek hızlı dediği usb 3.0, onu da kullanmayacaksanız 15 liraya falan kingston 8 gb alın.

ozaman şunu alayım?
www.bimeks.com.tr

mediamarktda 16 gb 29 tl dün gördüm. usb 2

cdlerin üstüne asetat ile rakam. sonra da 100'lü cakebox. 30 adet cakebox olur. daha da az yer tutan yer olmaz.

Taylanddaki selden dolayı fiyatlar neredeyse 2 katına çıktı, fiyatlar o yüzden çok yüksek.

Ben geçen ay Vatan bilg.dan 316 tl'ye 2 tb western digital aldım. Tabii bu 3.5"(büyük ve adaptörlü- masaüstünde kullanmak için diye düşünün) USB 3.0'da var. Eğer taşımayacaksanız bunu tavsiye ederim. Şimdi de 329tl.
www.vatanbilgisayar.com

2.5"'ler konusunda birşey diyemeyeceğim, geçen yıl Teknosa'dan 149 TL'ye aldığım Transcend 500GB harddiskim şu an 250 tl civarı!!

yani çok teşımayacağız ama adaptörsüz olan tipten almak sanki daha mantıklı geliyor.

@rodriguez2

yohaa ya. işte bende o 149tl ye aldığın fiyatlarda birşey arıyorum ama sanırım bu ara pek mümkün değil??

150 tl'ye bir şey bulamazsınız.

ruhsatı bilmiyorum da masa sandalye ile bar yapınca kimse gelmez. bi imaj yaratman tanıtım yapman vs vs lazım.

yanlis yerdesin dostum :)) forumlara git.. ben bi kere internet kafe acmak hakkinda bi post okudum.. Her turlu bilgi vardi. Sorulmus cevaplanmistir senin mevzuu
ruhsati bilmem ama ben masa-sandalye var diye hic bara girmedim :) Mekanin bi kimligi olmasi lazim

hangi kitleye hitap edecek ona göre birşeyler yapmalı ama uygunsa konsept HIMYMın barı ya da friends.in kafesinin bar için dekore edilmiş hali.

duyuruda da sorulmuştu bar açma fikri. daha çok cevap vardı onlara da bakabilirsin.

genelde iso dosyaları mount edilerek kullanılır. daemon tools ya da magis iso lazım. olmadı cd/dvd'ye yazdırmak gerekir. winrar'ın simgesi gözükse de yukarıda dediğim gibi kullanılmalı.

@sutlu nescafe;
iso dosyasını rardan çıkarabilsem mount edicem ama onu da yapmıyor ki. rardan çıkartmadan mount etmeye çalıştım ama o da olmadı.

bluray iso'su ise onlar tamamen farklı. sadece bluray'e yazma işleminde kullanabilirsiniz. başka işe yaramaz. değilse bilemem tabi. değilse iso bozuktur.

@ben smyrna;

teşekkür ederim sanırım problem iso dosyasında. tekrar başka bir kaynaktan indiricem artık.

iso dosyası gizli halde olabilir, gizli dosyaları göster seçeneği açık mı bilgisayarınızda?

@enedwaith;
yardımın için teşekkürler.
sorun ondan değil. bu windowsun çökme işaretiymiş (heroes 5te mavi ekran verdi alet. bitmiş questleri yedi de gitti it). recovery programıyla aradığım dosyaları silinmiş ama üstüne henüz bir şey yazılmamış halde buldum.

ankarada metro market var mı bilmiyorum fakat orda satılıyor.

metro market

ben gecenlerde eczaneden sogukta durmasi gereken bir igne alirken, yaninda aku de verdiler. Igneyle beraber 10 tl odedim. Eczanede satiliyor olabilir yani.

evet çevrimdışı sözlük güzel.
tamamı karta da atılabiliyor.
play.google.com

(bkz: #39253944)

-hırsıza kilit dayanmaz- ama sen yine de içi çelik tel dışı plastik olanlardan al. şifreliler dertli. anahtarlı al. 8-20 tlş arasında var zaten.

bisikletçilerdeki kilitlere bakmak lazım. onun dışında zincirle asma kilit olabilir.
ama ben demir makasıyla alayını lime lime ederim. ben edebiliyorsam hırsız da edebilir :)

en saglami u lock lar. fakat fiyatlari ucuk olabiliyor.
www.google.com

sakin ici tel olanlardan alma. onun disinda zincir ve asma kilit nispeten guvenilir sayilir.

www.tchibo.com.tr

tchibo+1 seleleri de mukemmel ya, yumusacık.

en.wikipedia.org bi oku bence burayi.
oharro'ya katiliyorum u-lock

Tchibo'daki çok kalın. Bisikletin iskeletine sarmak çok kolay değil. Ama çok sağlam. Demir makasıyla kesmek en azından bir süre alır.

temple run
ceramic destroyer
cut the rope

iletişim:
viber
skype
facebook messenger
msn messenger with us

sistem:
advanced task killer
androidlost
app2sd

multimedya:
poweramp
mx player

diğer:
havaalanı
iller arası mesafe
aof notmatik
yapi kredi
...

whip it

grooveshark mobile, soundhound, moon reader, draw something, mx player, poweramp, hd dizi izle, hd film izle, nerde bu otobüs, setcpu...

aboneliğiniz bitti ise anteni çevirmeden digiturk'u arayın ve cihazımı serbest bırakma sinyali gönderin deyin. o zaman açılıp normal cihaz haline dönüyor. ondan sonra kullanabilirsiniz.

calisir, biz calistirdik:)

önce 1 yıl yenile. sonra transfer et. böylece 2 yıl uzatmış olursun hem. maliyeti de 15 tl falan fazladan sadece.

Yenilemek 2. tercihim. 10.50 dolar diye görünüyor yenileme ücreti. Bazı sitelerde 35 dolar falan bile yapıyorlar çakallığına. O yüzden transferi yapabilir miyim onu öğrenmek istiyorum. İhs'de destek talebi oluşturdum az önce.

Yeniledikten sonra 60 gün içinde transfer yoktu sanırım bir de. İhs'de transfer işlemi 1 hafta sürüyordu en fazla. Acaba sorun çıkmaz mı ki transfer etsem?

İhs'de şöyle bir şey ama kesin kural değil sanırım 60 gün olacak diye:

"Alan adımı transfer ettirdim ancak Tescil süresi uzamadı.

Bu problem Auto-renew grace period içindeki alan adları için yapılan transferlerden kaynaklanmaktadır

A- 1 Ocak 2008 de sonlanan bir alan adınızı 3 Ocak 2008 de yenilediniz (45 günlük "auto-renew grace period" içinde).

B- Eski tescil firmanız Alan adınız 1 Ocak 2009 a kadar uzattı.

C- Alan adınız için 4 Ocak 2008 de IHS ye Transfer işlemi başlattınız.

D- 10 Ocak 2008 de transfer işlemi gerçekleşti.

E- Bu noktada Eski Registrar Firma Sizin için operatörlere ödediği yenileme ücreti geri alır ve tescil sürenizi 1 Ocak 2008 tarihine geri döndürür.

F- Yeni Registrar Transfer esnasında Alan adınızı 1 Ocak 2009 a kadar uzatır.



Bu tip bir durumda eski tescil firmanızdan MUTLAKA ücret iadesi talep ediniz.



ASLA bir alan adının bitiş süresine 60 gün kala ve yenilendikten sonraki 60 gün içinde transfer işlemi başlatmayınız. Bu sayede benzer sorunlar yaşamazsınız.

İlgili açıklamaların oırijinal halini ICANN örnek yönerge sayfasında bulabilirsiniz

Auto-renew grace period Başlığında, Transfer paragrafında;

www.icann.org"

İhs'den her zamanki gibi hızlı bir yanıt geldi bakalım ne olacak.

"Merhaba,

Alan adınız için tescil tarihinin sonlanmasına 42 gün kalmış ise, taşıma işlemini gecikmeden başlatmanızı tavsiye ederiz. Olası problemlerde taşıma işlemi 15-20 güne kadar uzayabilmektedir.

İyi Çalışmalar"

Son durumu yazayım. 22'sinde transfer işlemini başlattım 28'inde halloldu.

kimseye anlatmazsan içinde birikir birikir ve dediğin gibi birinin kafasına sıkmayla sonuçlanabilir. anlat arkadaslarına rahatlarsın. hem paylaşmak güzeldir arkadasların kıymetlendiklerini hisseder falan filan

arkadaşım yok, ailemin zorlaması yüzünden istifa edip dershaneyey yazılıp ygs'ye hazırlandım. sınıftaki tiplerle kaynaşmadım, isimlerini bile bilmiyorum

ygs sınavım geçersiz sayıldı çünkü salon gözetmenim imzalamayı unutmuş kod kağıdımı

sadece erkek arkadaşıma anlatıyorum böyle konuları ya da şu an yaptığım gibi duyuruda rastgeldikçe sızlanıyorum

ama dediğin gibi, bu gidişle 3. sayfa haberlerine çıkmaktan korkuyorum...

ben marketteki kasiyer kızlara bile anlatıyorum. hiç taımadığın insanlara anlatmak daha iyi. karışıp etmiyorlar.

İnternetten sohbet edip anlatmak daha iyi olur hiç tanımadığın birine

içine kapanık bi çocuğa benzıyorsun. ama anlatıp dökmelisin içini. mutlaka vardır güvendiğin birileri. eşin dostun arkadaşın.

anlatmak iyi geliyor kesinlikle. onların da benzer sorunları olduğunu anlıyor, rahatlıyorsun. bazen senin aklına gelmeyen çözümler onların aklına geliyor. her şekilde anlatmak iyidir.

ama bir yandan da senin her şeyini biliyor oluyor. sağda solda konuşma veya pot kırma riski her zaman var. benim hakkındaki düşünceleri de değişebilir kişinin.
en iyi arkadaşınız bile olsa sizin nasıl bir ailede büyüdüğünüze göre yorum yapabilir, yanlış mı?

mesela bazı arkadaşlarım ailevi problemlerini futursuzca anlatıyorlar. günlerce eve gitmediklerini çünkü evde olanları vs. ben onların bir taraflarında bir bozukluk olduğunu düşünüyorum.

anlatmaktan korkuyorsun , çünkü sen sana anlatılanlar dogrultusunda insanları etiketleyen bir karakterdesin ; aynı şeyin başına gelmesinden korkuyorsun.. haksız mıyım ?

e evet ..

üzgünüm ama gülme komşuna gelir başına..

komşuma güldüğüm yok. sadece düşündüklerimi söylüyorum

günlük kirası 150 tl. perde hariç.

zannetmiyorum.

hiç ilgisi yok.

hmm girmemesi lazım tabi başbakan değil miydi (bkz: ben giriyorum siz de girin) diyen. (xhamster için demedi tabi :p)

sansürü aşmaya çalışmak yasadışı gibi bir şey duymuştum, doğru mu bilmiyorum.

kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü bilişim suçları büro amirliği departmanı der ki: devletümüzün yasakladığı bir platforma, yurt dışı ip alarak, proxy zıplatman ve yahut türlü yöntemlerle girmen; bir gün kapına gelip, hesabını ver dediğimizde cevaplayabileceğiniz girişimler değildir. eh bunu öğretmek de pek hoş görülür değil diyorlar. yeni biten internet haftası kaynaşmaları sebebiyle hayli üzücü bilgilere hasıl olduk. bilgilendirenler mâlum departmandan yakışıklı, kibar abilerinizdendi :)

f5'e bas. orada subtaytl kısmında subtaytl direktöry var. oradaki tick kutusu tickli olmasın. ve ayrıca direktöry path'ı varsa onu da sil. önce oradan alıyor. belki isim nedeni ile açoordur.
ha bi de gom temp içine bilmedik uzantılı bir dosya olarak atıyor altyazıyı şimdi bakamadım neymiş diye. muhtemelen o dosya locked kaldıysa aynısını açıp duruyordur. cc ile çözmüşsün.

altyazıda sıkıntı olmadığna emin misin? dizi falan izliyosan paket altyazıların içine aynı bölümün farklı sürümlerinin altyazılarını koyuyorlar.

silip tekrar kursan?

denedim silip yeniden kurmayı, bir işe yaramadı ama

net kullanımınu takip eden bir uygulama yüklediysen (3g watchdog veya onovo gibi) wifi only'yi seçmiş olabilirsin yanlışıkla. vatsap menüsünden değil bahsettiğim programalara girip oradan wifi only'i kaldı.

yok dediğin gibi bir program yüklemedim hatta whatsapp düzgün çalışırken ki haliyle şu andaki hali arasında bir fark yok telefonumda

flash bellekler için usb disk security'den pek memnunum.

var. paralı olarak eset nod32 (3 aylık trial versiyonu var. trial detince telaşlanma tam sürümün bütün yaptıklarını yapabiliyor ama e-mail adresiyle alınabiliyor ve sadece 3 ay güncellenebiliyor.) parasız istiyorsan comodo.

antivirüse gerek yok. windows 7 kullanıyorsanız tüm harici cihazların otomatik başlat şeysini kapatın denetim masasından.
sonra flash belleğin içine girince görürsünüz zaten Yeni Klasör.exe New Folder.exe gibi virüs dosyalarını. Bunlar aktif hale gelmedikleri için bir tıklama silersiniz olur biter.

www.av-test.org adresindeki performanslara bakarak bir anti virüs seçebilirsiniz. Sonuçlar düzenli güncelleniyor. Birkaç aylık periyotta Avast ve Avira fena gözükmüyor, ikisi de ücretsiz.

www.sundubisiklet.com onlar artık kiralamıyorsa da piyasadaki en eski firmalardan. yerini söylerler. ayrıca siz yine de belediyenin şeysine bakın.

hayır. aynı sorun devam ediyormuş. benim nokia telefonu garantisinin son günü servise verdim. yaptılar ama düzelmedi (3 gün falan geçti) sonra aldılar 20 gün beklettiler (onay beklemişler) yeni telefon verdiler. ben de sıfır telefonu alınca hemen satıp android aldım sana da tavsiye hemen sat pc al :))

yazılımsal sorunlar garantiye girmez ama hem apple'da bu farklı olabilir. bi de yazılımsal sorun donanım arızası yaratmaz ki? ne yapacak işlemciyi mi yakacak? sadece overclock işlemi kısmen yazılımsal bir işlem ve overclock çoğu cihazda garantili bozmadan yapılamıyor. ama bunun dışında yazılımsal sorun demeleri bence sadece bahane. o "sorunun" ne olduğunu ayrıntılı vermeleri gerek. yoksa kabul etmeyin.

ne yapıcaklar ki format atacaklar bilgisayara yeniden tüm driverleri macos u kuracaklar. bence sizin sorununuzu tam çözememişler.

Biraz zorlayınca almadılar ücret. Teşekkürler size de.

ben kaliteli bir elektrikli firca aldim vakti zamaninda. cok memnunum, oneririm cunku kendin 2 dakika fircalamaya sikiliyorsun fakat bu firca ile vakit daha hizli geciyor:) ama basitlerinden almamak lazim. benimkisi phillips sonic falan filan birsey. pili icinde ve sarjli.

kaç para onlar? ve nerden alabilirim?

braun bu konuda daha iyi. fırça olarak oral-b kullanıyor. ancak sizin gösterdiğiniz modeller "giriş seviyesi" denebilecek modeller :) daha atraksiyonlu şeyler var ama daha pahalı. bence d12 olanı alın. kullandıkça ağız spreyi falan olan modellere geçersiniz. bunu da seyahatlerde falan yanınızda götürürsünzü (şarzı 3-5 gün gidiyor ama uzun süre seyhaatte şarjı almak şart)

braun, oral-b triumph'i tek gecerim. su anda yapilan testlerde en iyi sonuclari veren urundur.
bunun disinda oralbnin vitality olanini kullaniyorum ben seyahatlerimde, o da cok guzel bi firca. ozellikle sarj olayi, gunde 2 defa fircalamayla 5 gun rahatlikla gidiyor.

1. magic lantern kullanın.
2. kartınızı makine üzerinde formatlayın.
3. ntsc pal konusu tesadüftür. ilgisi yok.
4. hayır kayıt durmaz. niye dursun.
5. ısınma olur. lcd ekran sürekli açık. kullanma kılavuzunu okursanız zaten fazla ısındığında uyarı çıkıyor ve kapatmanızı istiyor.

çözüldü, kesinlikle hafıza kartının class ı ile (daire içinde yazılı olan rakam)ilgili. class 10 kart kullanırsanız sorun olmayacaktır.

bluetooth driver'ı yüklü ama bluetooth yok. galiba

laptop ise bluetooth donanımını açın. çıtçıt veya fn tuşları ile.

eski bir bilgisayar/laptop ise usb girişli bluetooth aygıtı da istiyor olabilir.

driver sorunlu. driveri güncelleştirmeyi dene.

1. acevpn.com
2. hayır

tor

proxy swithcer. tek tıkla.

e soor.

ikisini de açtım ama paste olmuyor yav.

yılan hikayesi şsfklglşdkfglds

www.youtube.com

ilk bikaç notası yılan hikayesini andırıyor ama direk bunu çağrıştırdı.

the piano duet değil maalesef

yılan hikayesi demeyin etmeyin ya :) adını bilmiyorum ama bu yahudi bir şeysi ya da anonim falan olabilir.

ie ile oldu.
valla bilmiyorum.

biliyorum bunu. bazı eski hüzünlü türk filmlerinde de kullanılan bir melodi bu.

e şimdi kaldı geriye cevapsız sorular ?

çok bilindik bir melodi yahu. severek de dinlerdim bunu.

"qwe w q" kısmı bana ben danny elfman.ın bir parçasıyım diyor sanki

www.youtube.com

Sand Dance ya da Streets of Old Cairo

streets of cairo diye buldum ben :)

www.melodycatcher.com sitesinde ki java piyano da çaldım çıktı.

ekran çözünürlüğüyle alakalıdır muhtemelen. ekran kartınızın sürücüsünü güncelledikten sonra uygunm masaüstü çözünürlüğünü seçin.

ekran sürücüsünden sonra bi de clear type'ı aktif edin.

hayır gerçek.

sence?

çalmadım çünkü hırsızlık ayıp bir şey.

çalmadım çünkü hırsızlık ayıp bir şey.

çalmadım. çalanı kınamam.

kitapla başlar diye.

Lisedeyken çalmıştım.ÖSS test kitapları.2 tane kitap çalıp ayrı ayrı iade etmiştim bir de.Neden derseniz bilmiyorum, sadece heyecan içindi.

Sonra ne oldu? 2 yıl sonra büyük bir utançla adamlara durumu anlatıp özür diledim.

lisedeyken okul kütüphanesinden yürütmüştüm. geri vermedim. soran da olmadı.

çalmadım.. kitap çalmak bence kötü bişey değil ama el alışkanlığı olur başka şeyler de çalarsın. her türlüsünden uzak durmak lazım.

çalmadım çünkü hırsızlık ayıp bir şey.

ayrıca duyuru teamüllerini bilmeyen arkadaşların da olduğunu gördüm.

tam çalmak denemez ama, ankara dost kitabevinde 2 kitabı 3 hafta içinde ayakta okuyarak bitirdim

aynen oyleymis:

Online check-in yaptıktan sonra cep telefonunuza
göndermiş olduğunuz biniş kart link’i ile kontuara
uğramadan, uçuş kapısındaki görevliye cep
telefonunuza gelen 2D Barkod’lu biniş kartınızı
göstererek yolculuğunuza başlayabilirsiniz.

oluyor. biraz zorlanıyorsunuz ama oluyor. (orada ellerini uzatıyorlar kağıt almaya ama siz telefon uzatınca sinir oluyorlar)

yirtip aldiklari kagidi alamayinca napiyorlar peki?

Yahu kagit isi cok sacma zaten, seyahat halindeki adam printer pesinde mi kosacak?

zenci ev arkadaşım amerika'da kaldığı otele gece alınmadığını söylemişti. ertesi gün de kahvaltı servisi yapmamışlar beklemiş beklemiş servis olmayınca kafası atmış müdüre gitmiş özür dilemiş müdür bir de pardon amerikalı zenci sandık seni demiş.

bu da böyle bir anısıdır.

Irkçılık denir mi tam olarak bilemiyorum, ama yeni tanıştığım kişilerden bir kısmı Türk olduğumu öğrendiklerinde, ya abartılı tepkiler veriyorlar(yüksek desibelle şaşırıyorlar "aaa öyle mi?" gibisinden) ya da awkward silence olabiliyor.

ne kadar ırkçılık sayılır bilmiyorum ama çok kere "müslüman mısın?" sorusuna maruz kaldım. ülke fransa. müslüman değilim ama müslümanım desem ne diyeceklerdi bilmiyorum. müslüman değilim deyince de "ailen müslüman mı peki?" sorusu geliyor :)))

ben yolcu gemisinde çalıştım. gerzek türkler zenci ve hintlileri beğenmiyorlardı. hintlilere "pis" zencilere "köle" diyorlardı kendi öküzlüklerine bakmadan. bunu diyenlerle konuşmamayı tercih ettim.

İsveç'te duyduklarım:

4 adet Türk genci(ben dahil), bir bara girmek istiyor cuma; üstünüz düzgün diye değil almıyorlar. sonra daha özensiz 'İsveçli'lerin girdiklerini görüyoruz çok geçmeden.

Aynı mekan, ki biraz ırkçı olarak adı çıkmış zaten, bir ortamda bir tanıdık anlatıyor. 2 kişi mekana girmeye çalışıyorlar, kapıdaki bodyguard almıyor içeri ve direk de suratına söylüyor tipini beğenmedim diye. ırkçı mısın değil misin diye tartışma başlarken bodyguard elemanın bileğinden çevirip yere seriyor ve 10-15 dakika üstüne oturuyor. Bodyguard'ların böyle bir hakkı varmış sanırım belli bir çerçevede. Belli bir sonra sanırım bırakıyor, oradan geçen polise gidiyor bu iki arkadaş, derdini anlatıyor falan. Orada bir şeyler oluyor hatırlamadığım(sanırım polisler ile bodyguard tanışık), bu iki arkadaşı iki ayrı polis arabasına alıyorlar, bir yarım saat falan gezdiriyorlar hiç bir şey demeden. sonra da galiba kel alaka bir yerlerde bırakıyorlar. mağdurlardan biri bu işin peşinde baya koşturuyor, şikayette falan bulunuyor ama sonuç alınamıyor.

bir arkadaşım ile onun arkadaşı(Türk) İsveç'te 2 adet nazi özentisi(dazlak, atlet ve siyah botlu tipler; ne deniyordu unuttum) adam tarafından fena dövülüyor durup dururken. yetmemiş gibi ardından polise gidiyorlar, ki birinin burnu kırıp suratı kan içinde, kimse sallamıyor.

aynı zamanda ülkedeki işsizlik oranının büyük bir kısmı göçmenleri kapsıyor. Ve ülkenin başbakanı işsizlik problemini savunurken "işsizlik aslında o kadar yüksek değil, o işsizlerin çoğu göçmen" gibi bir açıklama yapıyor. Gerçi bu söylemi ben yanlış anlamış olabilirim, çünkü iş politikaya ve medyaya geldi mi çok dikkatli herkes; bir küçük hatada istifaya kadar yolu var ama kimse sallamadı bu söylemi.

isveç gibi cennet mekana leke düşürmek istemezdim ama :)
(bkz: birinci dünya problemleri)
(bkz: ırkçılık)

bazen oluyor öyle.. bombalar falan da kaybolabiliyor.. telefonu kapatıp açınca düzelebiliyor.. en kötü bekliyosun, belli bi süre sonra kendisi düzeliyor..

sağa kaydırıyorsun biliyorsun di mi? bi de oyunu sil tekrar yükle. yeni sürümü çıktı zaten. (hoş sadece ücretlide olabilir yeni sürüm)

hayyam pasaji, sirkecide. uygun fiyata orjinal spotlar.

edit: new york olayini gormemisim anahtar kelimelere odaklaninca (nerden, foto, canon) bu sonuc cikti.

eger mumkunse verginin dusuk oldugu eyaletlerden (delaware gibi) alirsa ucuz olur. new york city'de adorama ve b&h en iyi saticilardandir.

amazon

www.eksisozluk.com
www.eksisozluk.com

galaxy kullanmadım ama mesajlara ya da arkadaşlarının yolladığı fotoların konduğu klasörlere bakın derim.

görev yöneticisi - yüklemeler

nereye yüklendiğinin önemi yok. programlaron en sonunda linki çıkıyor işte.

ya bu 5830i telefonuna yüklemiyor mu aacaba

işte android buradan kaybediyor kullanıcı açısından.

android birşey kaybetmiyor kullanıcısı açısından.
bir app yuklediğinde direk app menusune duser, alfabetik olarak.

android 4 te ise ekstradan desktop a kısa yol oluşturuyor.

alfabetik değil. yüklenme sırası ile.
ayrıca adam koca linki görmüyorsa android napsın. ben internet sitesini scrool etmeyen insanlar gördüm. fotoğraflara baktınız mı dedim? e sadece bir tane var dedi. ee aşağı inin? nasıl dedi?

bunu yapan kişi bir sigorta şirketinde çalışıyor üstelik. yani bilgisayarı ilk kez gören biri değil

ayrıcaaaaaaaa
hayır 5830i'ye yüklenebiliyor. yüklenmeyecek olsa zaten marketten indirmezsiniz. "uyumlu değil" yazar.

bir şey olmaz, bırakın avlansın hevesini alsın.

normal. kediler yapar böyle şeyler.

kedinin kedi olmasına neden mani oluyorsunuz hayvanın doğası bu. hem de evde bi işe yarar işte fena mı?

benimki de yakalayabilse yiyecek :) bir şey olacağını sanmıyorum.

Oha faşist kedi. Bildiğin soykırım bu. Kediyi aihm'e göndr. Cezasız kalmasın piç.

Bu arada kediyi zeytinyağı ve limonlu salata ile besle sabahları kepek ekmekli tost ver.

Kediler böcek yer. Normaldir. Endişelenecek bişey yok.

onu geç bizimki balkondan güvercin yakalayıp yemişti... yer yani kedi bu.

köpeklerde yapıyor.. mani olma bence natürelinde var hayvanların netcesinde..

yazık lan kendini böyle tatmin ediyor.afrikada büyükleri neler avlarken bu garibanlar sinek falan..ahah :D

normaldir. yemese anormal olurdu :))

böcek de yer. hatta yakaladığı böcekleri size getirir gösterir. ona aferin demeniz için. hatta benimki yatağımın içine getirip koymuştu bir seferinde.

şimdi gülüyorum ama gecenin bir yarısı hiç de hoş bir hikaye değildi.

ohooo o ne ki, bahçede beslediğim kedilerimden biri kapının önünde miyavlayıp duruyordu. kapıyı açtığımda önündeki fındık faresinin etrafında dönüp yavşak yavşak hareketler yaptı, bana hediye getirmiş sanırım bir de takdir bekliyor.

bir şey olmaz. ama dikkat edin sizin ilaç sıkarak öldürdüğünüz sinek bulup yemesin. siz sineğe falan ilaç sıkarsanız ölür ölmez alıp çöpe atın.

demet
diyolar ki o hikayenin esası şöyleymiş, kedi sana avlanmayı öğretmeya çalışıyomuş. yavrularına bu şekilde öğretiyorlar, yarı baygın fare ile. :)

bi de benim köpek örümcek gördü mü gidip üstüne basıyor hemen. yemiyor kesinlikle. teyze gibi eziveriyor, cılkı çıktı mı diye kontrol edip yoluna devam ediyor. fena dişli örümcekler çünkü.

@kediebesi vay be!! ulan bir de akıllıyız diye geçiniyoruz. beni annesi sanıyor diye düşünürken ben, o beni yavrusu yerine koymuş demek! bu gerizekalı da bir şey avlayamıyor öğreteyim dedi herhalde :)

@sword aklıma gelmişken dikkat et de arı yemesin :)

hayvanların doğasından anlamıyosan hayvan sahiplenmemeliydin sword...

bizim hıyarağası sinekleri böcekleri öldürüp bırakıyor öyle, gene sendeki iyiymiş temizliyor en azından

na ben burdan aldim: www.ugurfoto.com

meidamarket taxfree işlemi yapıyor.

mediamarkt'a baktım 1999 liraya buldum..

benzer bi olayı et biftekte yaşadım. çokta güzel yedim bişiy olmadı hatta benimki bir hafta olmustu buzluktan çıkalı. ama sağlık açısından bişiy olur mu bilmem.

kan değil su o.

Koklayın, kötü kokuyorsa yemeyin.
Bir de o su biraz sümüksü haldeyse yemeyin. Tavuktan besin zehirlenmeleri çok pistir.

deneyelim:

-------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

---------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

-----------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

----------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

--------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

---------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

----------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

--------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

-----------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

--------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

------------

-------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

---------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

-----------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

----------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

--------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

---------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

----------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

--------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

-----------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

--------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

------------

-------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

---------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

-----------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

----------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

--------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

---------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

----------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

--------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

-----------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

--------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

------------

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şidd

yukardaki yarıda kesildi.

demek ki sınır odur.

onu alıp kopyalayıp yapıştırıp kaç karakter oldugunu gorebılırsınız.

boşluklarla birlikte 58860 karakter + 1711 satır = 60571 karakter.

text tipinde duyuru ve cevap metinleri ekleniyor. onun limiti de 64 kb.

photoshop.exe'nin olduğu klasörde amtlib.dll var. onu sil gönderileni oraya koy. o kadar.
program kapalı iken yap.

C:\Program Files\Adobe\Adobe Photoshop CS5

Hala 30 gün trial deyu?
Bir de Dreamweaver, Illustrator için ayrı ayrı yapacak mıyım?

Ya bi oldurun ya..

bilmem.

Özel mesaj gönderdim size...

siz kaldıramıyor musunuz? kırık değilse o kendini 1-2 ayda toplar.

kırılarak devrilmiş. pek zannetmem kurtulabileceğini.
ama dallarından köklendirmeyi deneyebilirsiniz.

altından yeni sürgün verebilir, tümden heba edilmesin. aslında duvara ip çekip doğrultulabilir ama sarıp çatlayan yeri sıkıştırmak da lazım. aslında demir mengenelerle filan yapıyorlar bazen ama bilgim yok. belediyeden yardım edebilirler belki diycem ama...

iflah olmaz malesef kök gitmiş:/

Belediyeyi aradım, ilgilenicez dediler. İnşallah bir an önce gelip bir şeyler yaparlar :( Nasıl üzüldüm bilemezsiniz. Etrafı evlerle çevrili kapalı bir bahçeydi burası. Korunaklı sayılır yani. Yine de fırtına vurdu. Kurtulabilirse eriklerini yiyecektik yakında.

kök nereye gitmiş?

maalesef kurtulmaz o ağaç,
eğilmemiş kırılmış.

fırtına nerede çıktı abiler? dünyadan bihaberim be.

e kendin yanıtlamışsın işte.

birşey olmadı derken? bir sürü insanın evi uçtu?

hiç duymuyorsun galiba amerika'daki fırtınada x kişi öldü temalı haberleri.

evet orada görece (hortumun gücüne göre) daha az hasar oluyor. ama türkiye hortum ülkesi değil. bu nedenle bu tür bir şeye hazırlıksız olması normal (tabi evler üflesen deverilecek kalitede o başka) ama oradaki hortumlar türkiyede olsa inan 1999 depreminden kötü olur ortalık.
zaten buradakinin teknik anlamda hortum olduğunu sanmıyorum (görmedim ama dedim ya teknik anlamda hortum olmamalı çok şiddetli olsa bile) çünkü hortumu üreten rüzgar okyanusun üzerinde oluşan hava akımı ve ısı değişimleri kaynaklı. bizde de okyanus yok :)

nüfus yoğunluğu da önemli bir etken. oralarda kilometrede bir ev var, kasabalar arası da epey uzak. ki buna rağmen bir sürü hasar oluştu. ayrıca köprü sallanabilen bir nesne, dünyanın her yerinde de bu böyle, en azından o köprünün yapıldığı teknolojiden kalmaları.

Bu soruyu sormak mantıksız çünkü türkiye hortum bölgesi değil, insanlar bunu düşünerek ev yapmazlar, düşünülmesi gereken sey heyelan,sel,deprem ama bunları bile düşünmeyen insanlardan hortum icin daha önceden önlem alınması beklenemez zaten.

Çizilirse çizilsin..

koruyucu film kullanıyorum. çizilince çok kötü oluyo geri dönüşüde yok. telefoncularda o filmlerin düzgünleri var onlardan alırsan uzun bi süre dayanıyo

film var

telefonu alalı 2 sene oldu, üzerindeki filmi çıkarmadım. telefon manyağı biri olmadığım için film bile hala aldığım günkü gibi duruyor, kenarı köşesi bozulmadı.

ben koli bandı yapıştırdım. ayfon 5

şaka şaka. ace var. film yok. gereksiz.

2. el aldığım için filmle gelmişti ama sonra satın aldığım case'in yanında gelen filmle değiştireyim dedim, beceremedim.. eldeki filmden de oldum böylece.. o gün bu gündür filmsiz kullanıyorum.. yeni telefon aldığımda da film takmam muhtemelen..

anakonda'yı blendırdan geçirip koymuyolar neticede, sorun yok bence. doğal bişi o da.

beleş protein işte boşver yediğimiz en doğal şeylerden biri odur kesin

kimyasal boyadan daha iyidir diye karşılıyorum ben. Zaten bayağı uzun yıllrdır kullanılıyor, sıkıldıkça haber yapıyorlar.

böcekler genetik olarak bize çok uzak varlıklar olduğu için sorun yok sanıyorum. inek yemek çok daha tehlikeli aslında.

whoosie'nin dediği gibi yıllardır bilinen kullanılan bir şey zaten. yazacak bir şey bulamadıkça sanki yeni bir şeymiş gibi yazıp duruyorlar.

kimyasal boya olmasından iyidir ayrıca.

ne güzel işte. laboratuvarda üretilmiş saçma sapan kimyasal yerine doğal bir ürün kullanıyorlar. daha ne istiyorsunuz. insanlar da bir garip (siz değil) tvde orda burda doğal ürün aman organik olsun filan derler bitkisel tabletler (aslında hiç de bitkisel olmayan) milyonlar satar. sonra böcekten boya yapılmış diye mızlanırlar.

valla onu bunu bilmeme söyledikleri aromalaırn coğunu keyifle tüketiyorum. böcük möcük idare etcez artık kimyasallardan iyidir. ben bi zararını görmedim.

bu arada yıllık kişisel böcek tüketimimiz de yarım kiloymuş zaten :) işlenmiş yiyeceklerle ve diğer şekillerde habersiz yediğimiz böcek toplamı. (boya maddesi dışında)
bi tane de daha tip of the day olsun. dünya üzerindeki canlıların yüzde sekseni böcekmiş. yani o korkunç filmlerdeki gibi bi hadise olsa ve bütün böcekler insanlara saldırsa bizi yemeleri çok kısa sürer. 5 dk dan az diyorum ben :)

@kediebesi

nası yani :)

8 yıl önce de vardı bu haber. kimse inanmamıştı. şimdi problem oldu.
ayrıca buna takmadan önce onlarca sigara içen insan var, sigaranın zararlı olduğu haberlerini nasıl karşılıyorsanız bunu da öyle karşılayacaksınız.
doğal ve sağlıklı hiçbir şey kalmadı zaten. yeediğin bütün sebzeler, etler hormonlu, hızlı büyümeleri sağlanıyor fln. karmine gelene kadar bir sürü şey var.

ne kadar eskiden beri kullanıldığını anlatmaya "kırmızı" kelimesinin kökeni bile yeter.

eskilerin bulduğundan zarar gelmez--bence.

sol ile ilgisi yok. modeminiz ve eviniz ile ilgili bir şey bu. evinizin yapısı uygun değilse çekmemesi normal. her modemin gücünün farklı olması da normal. eğer aşağıdaki switche giden kabloda pay varsa modeminizin yerini değiştirin. olsun bitsin. evin ortada bir yerine koyarsanız sorun kalmaz.

Bende yaşıyorum zaman zaman bunu böle sinyal güçlendirici gibi pc ye takilan bir aparat var mi acaba

yok kabloyu kısa bıraktılar. ama dediğim gibi odalar arasında hemen hemen aynı mesafe bulunmasına rağmen ttnet adsl bağlantım ev içinde sorunsuzken superonline bağlantısı öyle değil. bu da sanırım verdikleri modem yüzünden.

tabii ki modemle ilgili. ama bu yüzden sol'u suçalamak gerekesiz. çünkü sonuçta adamlar ticari bir iş yapıyor. en uygun ne ise onu kullanıyor. tılgın modemlerde anten çıkabiliyor. oraya bir harici anten takabilirsiniz.
kablo kısa diyorsunuz ama switch tarafına bakın. ev tarafına değil.